Fındıkta tek çözüm: Kooperatifleşme

img
GİRESUN - İktidarın politikaları nedeniyle fındık yetiştiricilerinin yüzünün gülmediğini belirten HDP Giresun İl Temsilcisi Hulusi Bilgin, yaşanan sorunlar karşısında tek çözüm yolunun kooperatifleşme olduğunu söyledi. 
 
Karadeniz'in temel geçim kaynağı olan fındık hasadı bölgenin bazı yerlerinde başladı. Taban fiyat henüz belirlenmezken, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) kota koyması nedeniyle üretici, bu yıl da fındığını önemli oranda özel işletmelere satmak zorunda kalacak. Fındık alım fiyatının ne olacağı konusunda da üreticinin bekleyişi devam ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu hafta yapacağı Karadeniz ziyareti sırasında alım fiyatının açıklanması bekleniyor. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Giresun İl Temsilcisi Hulusi Bilgin, bölgedeki fındık üreticilerinin durumunu değerlendirerek, çözüm önerileri sundu. 
 
İKTİDAR POLİTİKASI
 
Fındığın Karadeniz halkı için olmazsa olmaz olduğunu belirten Bilgin, “Fındık olduğu zaman yöre halkının yüzü gülüyor. Fındık olmayınca halk geleceğini düşünüyor. Bugünkü koşullarda fındık iklim değişimi yüzünden eskisi gibi yüksek rekolte vermiyor. İktidar ise iklim değişikliklerini göz ardı ederek, halkın milliyetçi duygularını sömürerek ‘bölgede yüzde 60 oy alıyorum’ diye bakıyor. Halk aç mı diye bakmıyor. Halkı yoksullaştırıp onu yardımlara muhtaç ederek sanki kendi cebinden veriyormuş gibi para dağıtıyor. Ve halkı ‘Ben gidersem sana kimse yardım etmez’ diyerek tehdit ediyor” dedi. 
 
FINDIK TEKELLEŞTİRİLDİ 
 
İktidarın ikinci olarak fındıkta tekelleşmeyi öncelediğini dile getiren Bilgin, bu tekelleşmenin OYAK ve İtalyan Ferraro şirketleri eliyle oluşturulduğunu söyledi. İhracat ve ithalatın yanında fındık fiyatını da bu tekellerin belirlediğini kaydeden Bilgin, “Eskiden FİSKOBİRLİK denilen bir üretici birliği vardı. İktidar bu birliğin bilinçli olarak önünü keserek, bankalara borçlandırarak tasfiye etti. Dertleri üretici birliğinin elindeki malın üzerine oturmaktı. Nitekim bunu yaptılar. Şimdi bunun alternatifi kalmayınca iktidar ‘Ben ne dersem o olur’ diyor. Üretici Cumhurbaşkanının ağzından çıkacak lafı bekliyor. Sonuç itibariyle iktidar üreticinin elinde ne kadar toprak varsa bunu tekelci sermayeye teslim etmeye uğraşıyor. Üretici kendi topraklarında maraba olmuş” ifadelerini kullandı. 
 
ÇÖZÜM KOOPERATİFLEŞME
 
“Devletin fındık ya da çay üreticisinin taleplerini karşılamak gibi bir derdi yok” diyen Bilgin, HDP’nin çözümünün ise kooperatifleşme olduğunu söyledi. Bilgin, “Dünya ihtiyacının yüzde 60’ını Karadenizli yetiştiriciler üretiyor. Buna rağmen sanayiciler yurtdışından fındık alıyor. Bunu ülkedeki fındığın fiyatını yükseltmemek için yapıyor. Bu anlamda siyasetimizin temeli, üreticinin çıkarı neyse onu savunmak olacaktır. Tek çıkar yolumuz üretici birlikleri. Kooperatifin adı bile fındığın fiyatını 2-3 lira arttırır. Bunu için bunlar kooperatifin adından bile korkuyorlar” diye belirtti. 
 
ÇALIŞTAY PLANLAMASI
 
HDP olarak pandemi öncesinde yerellerde fındık çalıştayı yapmayı planladıklarını sözlerine ekleyen Bilgin, “Bunu istememizin sebebi ise üreticinin fındığın ne olduğunu bilmesidir. Dönemin siyasetçilerinden biri ‘Fındık orman ürünüdür’ dedi. Fındığın değeri bir anda yere vurdu. Biz üreticinin, fındığın ülkeye kattığı artı değerin ne olduğunu bilmesini istiyoruz. Bu çalıştayı yaparken de kadın emeği ve yoksunluğuna önem vermek istiyoruz. Çünkü fındık üretimi kadınlar üzerinden yürüyor” şeklinde konuştu.
 
Fındığın anlamını kazanması gerektiğinin altını çizen Bilgin, şunları söyledi: “Hem üretimden gelen gücümüzü hem de yaşam alanlarımızı genişleterek yürümeliyiz. HDP’nin Karadeniz’de demokratik zeminde siyaset yapabilmesi için fındık üreticilerinin sorunlarına cevap verebilmesi lazım. Zaten burjuvazinin temsilcileri fındık üreticilerinin sorunlarına hiçbir zaman çözüm bulamaz” diye konuştu. 
 
MA / Tolga Güney