Limter-İş’ten iş cinayetleri tepkisi: Savaş bilançosudur

img

İSTANBUL - Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, iş cinayetleri raporunu “savaş bilançosu” olarak değerlendirerek, “Köklü saldırılara karşı emek cephesinden dişe diş bir mücadele yürütmek gerekiyor“ dedi. 

İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin 7 Kasım’da yayınladığı iş cinayetleri raporuna göre, Ekim ayında en az 207 işçi, 2020 yılının ilk 10 ayında ise en az bin 736 işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Ülkede koronavirüsün tespit edildiği 11 Mart’tan bu yana geçen 8 ayda en az 325 işçi, virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiyecilik ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Başkanı Kanber Saygılı, artan iş cinayetlerini değerlendirdi. 
 
İş cinayetlerinin nedenini, iş sağlığı ve güvenlik tedbirlerinin alınmamasına bağlayan Saygılı, yayınlanan son verilere dikkati çekerek, “Bin 736 bir sayı değil, burada yaşamını yitirmiş insanlardan bahsediyoruz. Bu bir savaş bilançosu” dedi.
 
‘İKTİDARDAN GÜÇ ALINIYOR’
 
Bugün iş cinayetlerinin daha görünmez hale geldiğini belirten Saygılı, “İnsanlar ekonomik kriz, siyasi kriz, ekolojik kriz, savaş ve pandemi koşulları ile boğuşuyor. Bu krizlerin hepsi işçi cinayetlerinin üstünü örtüyor” diye belirtti. İşverenlerin işçiye değer vermediğini ve bunu gerekli tedbirleri almayarak gösterdiğini söyleyen Saygılı, işçilerin hayatlarının her geçen gün daha fazla tehlikeye atıldığını vurguladı. AKP-MHP iktidarının artan bu cinayetlerde büyük role sahip olduğuna işaret eden Saygılı, “AKP iktidarı, 18 yıllık iktidar sürecinde patronların elini güçlü tutmak için elinden gelen tüm çabayı sarf etti. Patronlar, işçi sağlığı ve güvenliğini almama, onu gereksiz bir masraf olarak görme anlayışını iktidardan alıyor. Patronlar iktidardan aldığı güçle bu anlayışı devam ettirmesi halinde işçi cinayetleri her geçen gün daha da artacaktır” ifadelerini kullandı. 
 
‘TEHDİT YARATIYOR’ 
 
Pandemi sürecinin işçiler üzerindeki etkilerine de değinen Saygılı, koronavirüsün sağlık emekçileri için meslek hastalığı, fabrika emekçileri için ise iş kazası olarak yasallaşması gerektiğine dikkat çekti. Saygılı, Kovid-19’un patronlar ve iktidar için bir fırsat olarak kullanıldığını belirterek, şöyle konuştu: “Nasıl ki patronlar ve siyasi iktidar ekonomik krizi bir fırsata çeviriyorsa aynı zamanda Kovid-19 salgınını da bir fırsata çeviriyorlar. Çok ciddi bir şekilde işçiler arasında kovid yayılıyor ve patronlar bu krizi kendi kârları için fırsata çeviriyorlar. Bu fırsat işçilerin üzerinde bir tehdit yaratıyor.”
 
‘GEÇİCİ ÇÖZÜMLER KURTULUŞ DEĞİL’
 
Bu atmosferde işçi sınıfının ortak bir cephe oluşturması gerektiğini dile getiren Saygılı, “İşçiden yana bütün örgütlerin, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin bir araya gelerek AKP-MHP iktidarına karşı orak bir cephe oluşturmaları gerekiyor. Bu ortak cepheyi oluşturamadığımız koşullarda AKP-MHP iktidarının ve patronların bu tip saldırılarını bertaraf edip daha çok güçlendirmiş oluyoruz. Geçici çözümler kurtuluş değil. Bu köklü saldırılara karşı emek cephesinden dişe diş bir mücadele yürütmek gerekiyor“ diye konuştu.