Kredi genişlemesi yeni sorunlara yol açıyor

img

ANKARA – AKP hükümetinin piyasaları canlandırmak için başvurduğu kredi genişlemesi yolu, yeni sorunlara kapı aralıyor.  Ekonomist Ahmet Atıl Aşıcı, bu yöntemin talep ve maliyet etkisiyle, fiyat artışına neden olabileceğini söyledi.

Türkiye, küresel iktisadi krizin etkisi altında olan ülkelere benzer bir şekilde kredi kullanımını arttırılarak ağır ekonomik sorunları aşmaya çalışıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), bankalara yönelik, ellerindeki mevduattan fazlasını kredi olarak dağıtmaya zorlaması, kredi kullanımını olabildiğince genişletti. Kredi dağıtımı kolaylaştıkça yeni sorunlar baş gösteriyor. Bir yandan cari ve bütçe açıklarını derinleştiren kredi genişlemesi aynı zamanda talebe bağlı olarak fiyat artışlarını üst seviyelere çıkıyor. Böyle devam etmesi halinde, enflasyonun artması, dövizin yükselmesi ve yabancı yatırımcıların ülkeden çıkmasını hızlandırır.
 
KREDİ KARTLARI YÜZDE YÜZ ARTTI 
 
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, bankalar tarafından kullandırılan krediler, Nisan 2020’de 3,25 trilyon TL’ye yükseldi. Böylece TBB Risk Merkezi üyesi kuruluşlar tarafından kullandırılan nakdi krediler 2020 yılı Nisan ayında, bir önceki yılın aynı dönemi göre yüzde 20 artarak 3.250 milyar TL oldu. Kredi stokundaki büyüme hızı ise durmadan artmaya devam etti. Türkiye’de mart, nisan ve mayıs aylarının genelinde kredi kartı başvuruları ise ortalama yüzde 104 artış gösterdi. Artışa temel olarak nakit akışındaki daralma ve ekonomideki olası belirsizliğin büyük bir etkisi olarak ifade ediliyor.
 
BORÇLANDIRMA LİMİTİ ARTIRILDI
 
BDDK, tüketicilere kredi kartı kolaylığı adıyla yeni bir düzenlemeye de gitti. BDDK’nin geçtiğimiz gün aldığı karara göre; gelirini beyan edemeyen müşterilere tanınacak limit bin 300 TL’den 2 bin TL’ye yükseltildi. Yine aynı karara göre; asgari ödeme tutarını bir yıl içinde üç kez ödenmeyen kredi kartlarının kullanıma kapatılması ise 2020 yılının sonuna ertelendi. 
 
ÖNLEMLER YENİ SORUNLAR YARATIYOR
 
BDDK’nin düzenlemesi her ne kadar “ödeme kolaylığı” şeklinde ifade edilse de, ekonomistlere göre yurttaşlar alınan kredilerin asgari tutarını dahi ödeyemedikleri için BDDK’nin böylesi bir karara gitti. Yurttaşların borçlanması üzerine geliştirilen politikalar ise başta cari açık, bütçe açığı, kur artışı ve enflasyon gibi sorunlara kapı aralıyor.
 
BÜTÇE AÇIĞI
 
Hükümetin ekonomiyi canlandırma adına yurttaşları borçlandırması ardından kredi kullanıcılarının ithal ürünlere yönelmesi, bütçe açığını yükseltti. 2020 yılının Ocak ayı ile Mayıs ayına kadar ki süreçte bütçe açığı toplamda 66,5 milyar TL olurken, faiz dışı denge de 20,1 milyar TL açık verdi.
 
Faiz dışı dengenin fazla açık vermesi ise bütçe açıklarının artacağının işaretlerini veriyor.
 
HAZİNE AÇIĞI DA TIRMANIYOR
 
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın verilerine göre Hazine 6 ayda 109 milyar TL açık verdi. Bütçe açığı nedeniyle bu yıl 140 milyar liranın üzerinde piyasadan borç alacak olan Hazine, devlet iç borçlanma senedi ihraç etme yetkisiyle birlikte daha fazla borçlanacak.
 
Hazine bol keseden dağıtılmaya başlanan kredilere para yetiştirebilmek için de 54.1 milyar lira da ilave borçlanmaya gidecek.
 
ENFLASYON RİSKİ ARTIYOR
 
Mevcut ekonomi yönetiminin bir yandan ekonomik büyüme için faizleri düşürmesi bir yanda kredi kullanımını arttırma girişimleri; talebe bağlı olarak fiyat artışlarını beraberinde getiriyor. Yanı sıra bütçe açıklarının da etkisiyle enflasyonu olumsuz etkileyecek. Türkiye’de bütçe açıklarının makroekonomik değişkenler üzerindeki etkilerini inceleyen araştırma sonuçlarına göre bütçe açığın yükseldiği dönemlerde enflasyon artışı kaçınılmaz oluyor.  Uzmanların bütçenin beş aylık süreçte verdiği 66 milyar TL’lik açığın enflasyon üzerinde etkili olacağını söylüyor. Yılsonu enflasyon beklentisi ise yüzde 13 olarak öngörülüyor.
 
YABANCI YATIRIMCILAR KAÇIYOR
 
Merkez Bankası'nın açıkladığı en son verilere göre, cari dengedeki açığın yabancı sermayenin kaçışının sürdüğünü gösterdi. Geçen yılın Nisan ayında 433 milyon dolar giriş kaydeden doğrudan yabancı yatırımlar, 2020 Nisan'da 133 milyon dolar çıkış gerçekleşti. Portföy yatırımları ise 2.365 milyar dolar tutarında net çıkış kaydetti. Diğer yandan Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, BIST’teki yabancı yatırımcı oranı, Haziran 2004 sonrası ilk kez 2020’nin Haziran ayında yüzde 50 seviyesinin altına düşerek yüzde 49,82’ye geriledi.
 
‘TEK SEÇENEK FAİZ İNDİRİP KREDİ DAĞITMAK’
 
Mevcut ekonomi yönetiminin piyasaları canlandırmak adına başvurduğu kredi genişlemesinin ekonomiye olan etkilerini İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fakültesi’nden ekonomist Ahmet Atıl Aşıcı, değerlendirdi. 
 
Kredi genişlemesi yoluyla ekonominin canlandığını ancak bunun getireceğe olumsuzluklar konusunda uyaran Aşıcı, “Türkiye’nin kamu kaynaklarını ekonomiye aktarma seçeneğinin kalmaması, ekonomi yönetimini böyle bir kararı almaya zorluyor. Dolayısıyla hükümetin elinden şu anda sadece faizleri düşürerek insanların talebini yükseltmek ve böylece ekonomiyi canlandırma seçeneği var. Ancak bu olurken, fiyat artışları yaşanabilir. Bunun iki nedeni vardır; fiyat artışları bir talep artışlarından kaynaklanabilir ikinci olarak da maliyet artışlarında kaynaklanabilir. Bununla birlikte Türkiye büyük bir kur şoku yedi ve bu devam ediyor. Kurdaki artışlarda Türkiye’nin ithalata bağımlı olması sebebiyle enflasyona sebebiyet veriyor.”
 
MA / Selman Güzelyüz