DİSK Örgütlenme Uzmanı Işık: Ahlaki ve politik bir toplum örgütlenmeli 2020-05-02 09:04:11   İSTANBUL - AKP’nin koronavirüs salgınını fırsata çevirerek işçilere karşı 18 yılda yapamadığı yıkımı yaptığını söyleyen DİSK Örgütlenme Uzmanı Faruk Işık, ahlaki ve politik bir toplumun ancak her türlü özgürlüğün ve örgütlülüğün önünü açabileceğini vurguladı.   Koronavirüs salgınıyla birlikte birçok ülkede üretime büyük oranda ara verilmesinin yanı sıra lojistik ve turizm gibi kalemlerin neredeyse sıfırlanması küresel bir krize neden oldu. Uluslararası Para Fonu (IMF) hazırladığı raporunda, Avrupa Birliği bölgesi için yüzde 7,5 küçülme açıklarken, işsizliğin yüzde 10,4’e yükseleceği belirtildi. Raporda, Türkiye için ise yüzde 5 küçülme ve yüzde 17,2 işsizlik öngörüldü. Buna rağmen hükümet tarafından açıklanan ekonomik önlem paketleri, işçiler yerine işvereni koruduğu gerekçesiyle emek ve meslek örgütlerinin itirazlarına neden oldu. Bu itirazların nedenlerinden biri ise, işten çıkarmanın yasaklandığı geçici yasa ile ücretsiz izne çıkarmanın yasal hale getirilmesiydi.   Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Örgütlenme Uzmanı Faruk Işık, iktidarın salgın sürecindeki politikalarını ve işçi sınıfının örgütlülük durumunu değerlendirdi.   İŞÇİ DEĞİL İŞVEREN KORUNDU   Zaten güvencesiz koşullarda çalışan işçilerin salgın krizinde daha görünür hale geldiğinin altını çizen Işık, bu süreçte işçilerin ne hayatlarının ne de haklarının güvence altında olmadığını vurguladı. İktidarın 18 yılda yapamadığını krizi fırsata çevirerek yaptığını söyleyen Işık, “İşten çıkarmayı yasaklıyorum ama sermayeye ‘sen dilediğin kadar işçiyi ücretsiz izne çıkarabilirsin’ dedi. Bunu yasallaştırdılar. Korkunç! Sermaye ve patronların çıkarlarını koruyan, birinci derecede muhatabı olmasına rağmen sendikaların hiçbir biçimde bilgilendirilmediği ve görüşlerinin alınmadığı bu yasa teklifi ile işçiyi korumak yerine bir avuç işvereni korumayı tercih ettiler” dedi.    25 MİLYON KİŞİ İŞSİZ KALACAK   Işık, iktidarın bu politikalar ile sosyal, ekonomik ve politik anlamda telafisi zor, ciddi bir krize neden olduğunu belirterek, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) salgın sonrası için 25 milyon kişinin işsiz kalacağını yönündeki açıklamasına dikkat çekti.   DİSK olarak daha salgının başında zorunlu olmayan işlerin durdurulması gerektiği talbeinde bulunduklarını dile getiren Işık, şöyle devam etti: “Maalesef çarklar dönecek dediler ve birçok işçi kardeşlerimize virüs bulaştı veya ölümlerine neden olundu. Dev Yapı İş Sendikamızın Avrupa Yakası Temsilcisi Hasan Oğuz yoldaşımızı kaybettik. Her anlamda işçi sınıfını zor bir dönem beklediği kaçınılmazdır.”    Kapitalizmin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işçi sınıfın kanını emmeye devam ettiğini, bu yüzden de dayanışmaktan başka çare olmadığının altını çizen Işık, “Dayanışarak birçok zorluğun üstesinden geleceğimize inanıyorum. Çünkü dayanışma yaşatır, kapitalizm öldürür” dedi.   İŞSİZLİK FONU SAVAŞA HARCANIYOR’   Işık, salgın ile birlikte gündeme gelen İşsizlik Sigorta Fonu’ndaki  kaynağın başka amaçlarla kullanılması üzerinde de durdu. Fonda 2019 rakamlarına göre 131 milyar lira olduğunu ve bu paranın iktidar tarafından devlet tahvillerine yatırıldığını dile getiren Işık, şunları söyledi: “Yıllar önce AKP iktidarı tarafından kullanılmak üzere fondan 10 milyar TL kaynak çekildi ve bu para iade edilmedi. Sonra Fon kaynakları istihdam seferberliği gerekçesiyle teşvik olarak işverenlere aktarıldı. Bugün de en gerekli olduğu anda fon kaynakları yani işçilerin parası işçiler için kullanılmıyor.”    Bu kaynakların savaş politikaları için harcandığını söyleyen Işık, “Şu pandemi sürecinde başta sendikalar, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler olarak işsizlik fonunun işçilere ve ailelerine aktarılması konusunda çokça ısrarcı olmamız gerekiyordu. Çünkü bu işçinin parası. Fakat onlara öncülük etme noktasında zayıf kaldık, geç kaldık. Bu da kendi adıma bir özeleştiri olsun” diye belirtti.   3 MİLYON İŞÇİ İÇİN ÖDENEK BAŞVURUSU   Bu tablo karşısında işçi sınıfının örgütsüz olduğunu ifade eden Işık, salgının sadece ilk ayında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın açıklamasına göre 270’e yakın şirketin, 3 milyon 44 bin işçi için kısa çalışma ödeneğine başvuru yaptığına işaret etti. Yine aynı süreçte 3 milyon işçinin işsiz kaldığını belirten Işık, “Son bir ayda işsiz kalanların sayısı en az iki katına çıktı. Eğer bizler bu vahşi kapitalizm karşısında örgütlü bir toplum veya işçi sınıfı olabilseydik, bugün bunları yazıyor konuşuyor olmayacaktık” dedi.   ‘HAKİKATİN PEŞİNE DÜŞMELİYİZ’   ‘Ne yapmalı?’ sorusuna cevabın fabrikalarda sendikal ve toplumsal örgütlenme yapmak olduğunu ifade eden Işık, “Bu salgın süreci hakikatin sosyolojik çözümlemesini, haksızlıklarla bağlantısını açıkça ortaya koydu. Hakikatin peşine düşersek haksızlığın hesabını sormayı beraberinde getirebiliriz diye düşünüyorum. Ve yine işçi önderleri ve sendikalar, siyasi partiler, demokrasi güçleri ne zaman ki emek-değer teorisinin pozitivist inşasını başarırlarsa, işte o zaman çok güçlü bir örgütlü işçi sınıfı ve örgütlü bir topluma oluşabilir” ifadelerini kullandı.     Kapitalizmden kurtarmanın yolunun sendikacılıktan ve devlet particiliğinden değil, bizahati ahlaki ve politik toplumdan geçtiği vurgulayan Işık, bu anlamda ahlaki ve politik bir toplumun her türlü özgürlüğün ve örgütlülüğün önünü açacağına inandığını dile getirdi.   MA / Tolga Güney