‘Sağlıkta şiddete son’ diyen sağlıkçılara polis şiddeti! 2020-01-17 14:53:10 HABER MERKEZİ - Birçok kentte “Sağlıkta şiddet sona ersin” diyen sağlık emekçileri, Ankara’da polis şiddetine maruz kaldı.    Sağlık çalışanları, maruz kaldıkları şiddete karşı bugün birçok merkezde “Sağlıkta şiddet sona ersin” talebiyle açıklamalar yaptı. Ankara’da yapılmak istenen basın açıklamasında sağlık çalışanları polis şiddetine maruz kalıp, gözaltına alındı.    Ankara Tabip Odası (ATO) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) “Sağlıkta şiddet sona ersin” demek için Dışkapı Hastanesi Acil Servis önünde basın açıklaması gerçekleştirmek istedi. “Sağlıkta şiddet durdurulmalıdır” pankartı açan sağlık çalışanlarınca yapılmak istenen açıklamaya “Valilik izni yok” denilerek polislerce izin verilmedi.   Maruz kaldıkları bu engelleme üzerine sağlık çalışanları tepkilerini “Şiddete uğruyoruz. Bunu duyurmak istediğimiz zaman da engelleniyoruz. Hastane bahçesinde açıklama yapmamıza izin vermiyorlar. Burası bizim iş yerimiz. Suç işliyorsunuz, sağlık çalışanları şiddete uğrarken neredeydiniz?” diyerek gösterdi.    O anlarda SES Ankara Şube Eşbaşkanı Hüsnü Yıldırım ve ATO eski Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Rıza Özbek ile birlikte sağlık çalışanlarına destek için açıklamaya katılan DİSK Emekli Sen Eski Başkanı Veli Beysulen ve Dev Maden Sen Örgütlenme Uzmanı Muhammet Alkış polislerce darp edilerek gözaltına alındı.    Gözaltına alınan 4 ismin sağlık raporu alınmak üzere buradan Ankara Gazi Araştırma Hastanesi’ne götürüldüğü öğrenildi.   Yapılması engellenen basın açıklamasının ilerleyen saatlerde ATO binasında yapılacağı ifade edildi.   DİYARBAKIR   Hastanelerde yaşanan şiddete karşı 17 Nisan’da greve gitme kararı alan sağlık örgütleri, şiddetin olmadığı bir ortam talep etti.    Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği birinci basamak sağlık sistemine ilişkin ortak açıklama yaptı.    Tabip Odası binasında yapılan açıklamaya, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya da katıldı. Açıklamanın Kürtçesini Halis Yerlikaya, Türkçesini ise Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir okudu.    ‘ŞİDDETİ BESLEYEN BİR İKLİM VAR’   Ülkede şiddetin kol gezdiği üzerinde durulan açıklamada, “Yaşamın her anında şiddeti besleyen, neredeyse kutsayan bir iklim var. Ülkeyi ve sağlık sistemini yönetenlerin, duygusal ve kırılgan zemini olup tüketim nesnesi haline getirilen sağlık hizmetindeki şiddete karşı hiçbir ciddi adımı olmadı. Sağlıktaki şiddet eğilimini önce inkâr eden, ardından şiddetin mağduru hekimleri ve sağlık çalışanlarını suçlayan idareciler; olaylar yılda en az bir hekim ya da sağlık çalışanının ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına ve binlercesinin sözlü ya da fiili tacizine dönüşünce şekilsel ve kararlılık içermeyen adımlarla oyalama yoluna gittiler. Sağlık hizmeti sunarken şiddete uğrayan, öldürülen, bıçaklanan, kafasında mermer kırılan, tekmelere maruz kalan, küfür ve hakaret edilen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının arkasından timsah gözyaşları döktüler. Oy kaybederiz kaygısıyla her beklentilerinin anında ve talep ettikleri biçimde karşılanmasını isteyenlerin sırtını sıvazladılar” denildi.   ‘SAĞLIK KURUMLARI DEĞERSİZLEŞTİRİLDİ’   80 milyon nüfuslu Türkiye’de, acil servislere yılda 120 milyon kişinin gittiğine dikkat çekilen açıklamada, yanlış kurgulanmış bu sitemde kendi hastasının ve yakınlarının beklentileri karşılanmadığı anda acil servislerin savaş alanına çeviren, acil servis içerisinde cinayet işleyebilen, sağlık çalışanlarının yanı sıra sedyede yatan başka hastaların bile ölümüne yol açan bir cinnet ortamının sıradanlaştığının altını çizildi.   ‘BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK SİSTEMİ POPÜLİST YAKLAŞIMLARIN KURBANI OLDU’   Açıklamada şunlar kaydedildi: “Gelişmiş ülkelerde sağlık hizmetinin çok önemli kısmını daha az maliyetle ve nitelikli bir biçimde karşılayan birinci basamak sağlık sistemi ülkemizde ne yazık ki her dönem olduğu gibi bugün de popülist yaklaşımların kurbanı oldu. 2018 yılında kişi başına yapılmış olan ortalama 2030 liralık sağlık harcamasının sadece 88 lirası koruyucu sağlık hizmetleri için yapılmış, 1. basamak sağlık hizmetlerini kuvvetlendirmek adına yatırım yapılmamış, 1. basamak sağlık kurumları değersizleştirilmiştir. Sağlık hizmetinin kışkırtılmış talebe göre değil de bilim ve gereksinimler doğrultusunda yönetilebileceği ‘sevk zincirinin’ adı bile anılmamaktadır.  Büyük propaganda ile getirilen ‘Aile Hekimliği’ uygulaması hekimlerin gelirlerinde artış sağlamakla birlikte, hekimlerin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırarak devletin-hükümetlerin birinci basamaktaki sorumluluğu hekimler üzerine yıkma programının ötesine gidemedi. Binasından alt yapısına kadar şiddete de zemin hazırlayabilecek koşulların iyileştirilmesi için adım atılmadı. Sıfır nüfuslu, binasız sanal ASM’lerin açılması ile sistem sürdürülmeye çalışıldı. Birinci basamak ekibinin bir parçası olan sağlık personelini de güvencesiz hatta çoğu zaman taşeron şirketler üzerinden çalışmak zorunda bıraktı.    Partilerin dönemsel çıkarlarına, siyasetçilerin günlük popülist yaklaşımlarına kurban edilmemesi, aşılama, takip, kontrol, eğitim ve önleyici tıp uygulamaları ile sağlık tüketimine değil de insanların koruyucu hekimlik esaslı sağlıklı bir yaşam sürmelerine odaklanması gereken 1. basamakta da şiddet ne yazık ki her geçen gün artıyor.”   17 NİSAN’DA İŞ BIRAKILACAK   Sağlıkta şiddet sona erip, bu konuda somut ve inandırıcı adımlar atılıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan sağlık çalışanları, “Her ayın 17’sinde yeniden çağrısını yapacağımız ve ‘Sağlıkta Şiddeti Önleme Günü’ olan 17 Nisan’da ‘Ya sağlıkta şiddet duracak ya da biz sağlık sistemini durduracağız!’ söyleminin kararlılığıyla İş Bırakma-GöREV eylemi gerçekleştireceğimizi bir kez daha duyurmak istiyoruz” diye belirtti.   ‘17 MART’TA MİTİNG DÜZENLEYECEĞİZ’   TTB Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya  da, her ayın 17’sinde yapacakları açıklamalar ve bölge toplantılarının ardından 15 Mart’ta Ankara’da ‘Beyaz Miting’ gerçekleştireceklerini bilgisini verdi. Bu mitingde taleplerini bir kez daha kamuoyuna yansıtıp, şiddetin olmadığı bir ortam talep edeceklerini söyleyen Yerlikaya, “Bütün bunların sonucunda eğer taleplerimiz gerçekleşmezse şiddet ortamı, bu şekilde devam ederse, bu koşullarda hizmet üretemeyeceğimizi ifade etmek üzere 17 Nisan’da bir grev etkinliğimiz olacak” dedi. Sağlık emekçilerinin çok zor koşullarda özverili bir biçimde hizmet üretmeye çalıştıklarını ama şiddetin arttığı koşullarda artık hizmet üretemeyecek koşulların oluştuğunu kamuoyunun bilmesi gerektiğini söyleyen Yerlikaya, “Biz de bu duruma alışmayacağımızı, buna karşı en geniş biçimde, en gür şekilde sesimizi çıkaracağımızı ifade etmek üzere bu eylem programını başlattık ve bir biçimde sürdüreceğiz” dedi.   ADANA–MERSİN    Adana ve Mersin Tabip Odaları da sağlıkta şiddete karşı binalarında basın toplantısı düzenledi.   Oda binalarında yaptıkları toplantıda konuşan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, ülkede şiddetin kol gezdiğini ve yaşamın her anında yaşandığına değinerek, şiddetin son bulması için mücadele edeceklerini kaydetti.