Zirveden bitme noktasına geldi 2019-10-26 09:08:20 MUŞ - Tarım ve hayvancılıkta Türkiye'nin ilk 10 kent arasında yer alan Muş'un yayla-mera yasakları, ithal et ve hükümet politikaları nedeniyle bitme noktasına getirildi. Sorunları sıralayan Tarım Orkam-Sen Şube Başkanı Fatih Sondurk, “Artık insanlar tarım ve hayvancılık yapmak istemiyor” dedi.  Bölgenin büyükbaş hayvan ve tarım alanları açısından önemli bir yere sahip olan Muş'ta uygulanan yayla-mera yasakları, ithal et ve hükümetin tarım politikalarından dolayı her yıl biraz daha geriye gidiyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Tarım, Orman, Çevre ve Hayvancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) Muş Şube Başkanı Fatih Sonduk, bölgede tarımın ve hayvancılığın gelişmesinin, ancak çatışma ortamının durması ve kalıcı bir barışla sağlanabileceğini söyledi.     HAYVAN SAYISI AZALIYOR    Muş’un Türkiye’nin hayvancılık alanında ilk 10 il içerisinde olduğunu belirten Sonduk, maliyetlerin yüksek, hayvan fiyatlarının düşmesinden dolayı artık insanların besicilik yapmak istemediğini ifade etti. Kentte hayvan sayısının her yıl biraz daha azaldığına işaret eden Sonduk, “Et ve süt ürünlerini dengede tutabilecek bir mekanizma olmamasından kaynaklı üretici de maliyetler nedeniyle elindeki hayvanı satmaya çalışıyor. İllimizde bir milyon ile bir milyon 200 bin arası küçükbaş hayvan, 300 bine yakın da büyükbaş hayvan mevcut, ama bu sayı gittikçe azalmaktadır. Maliyetlerin yanı sıra çatışma ortamından kaynaklı mera ve yayların yasaklanması da hayvancılığın önündeki en büyük engeldir. Bu durum düzelmediği sürece hayvancılık giderek bitme noktasına gelecek" dedi.    ÜRÜNLERİN PAZARLANMASI SIKINTILI    Muş’ta süt ve süt ürünlerinin fazla olduğunu fakat pazarlama noktasında sıkıntılar olduğu için üreticilerin mağdur olduğunu belirten Sonduk, “Bu konuda da Et ve Süt Kurumu yetersiz ve ilgisiz kalıyor. Bu nedenle insanlar süt ürünlerini de satamıyor. Geçtiğimiz yıllarda ithal hayvan getiriliyordu, şimdi ise ithal et getiriliyor. Bu da illimizdeki hayvan üreticilerini çok ciddi etkiliyor. Çünkü Muş’ta hayvancılık yapanlar yoğunlukla hayvanlarını batı illerine gönderiyor. İthal etle birlikte ciddi anlamda etkilenmiş oldu" diye konuştu.   BÜYÜK KAYNAKLAR KALDIRILDI   Kenttin bir dönem tütün üretiminde ciddi bir geliri olduğunu fakat daha sonra tütün üretimine gelen kısıtlamayla üreticilerin kazancının engellendiğini belirten Tarım Orkam-Sen Şube Başkanı Fatih Sonduk, şunları dile getirdi: “Tütün üretimi bitirildi. Diğer yandan da şeker fabrikaların özelleştirilmesiyle şeker pancarı üretiminde yüzde 50'ye yakın bir düşüş yaşandı. Bu politikalarla kentin en büyük kaynakları da ortadan kaldırılmış oldu. Üretici desteklenmeden bu iş iyi bir noktaya varmaz. Bu desteklerin uzun vadeli, girdi fiyatlarını karşılayacak ve üreticinin zarar etmeden üretimde kalmasını sağlayacak bir destek olması gerekiyor. Tüm bunların yanında bir de kentte yapılan barajlar nedeniyle birçok tarım alanı ve otlak alan su altında kaldı. Bu durum da tarım ve hayvancılığı ciddi derecede olumsuz etkiledi.”   'ÜRETİM ANCAK BARIŞLA OLUR'   Bölgede 1990’lı yıllarda yaşanan köy yakma ve zorla göç ettirilme politikalarıyla beraber tarım ve hayvancılıkta yaklaşık yüzde 40 oranında bir düşüş yaşandığını aktaran Sonduk, son olarak şunları kaydetti: “90'lı yıllarda çatışma ortamından dolayı insanlar kentlere göç etti. Bu zaten ülkedeki tarım ve hayvancılık için bir çöküş oldu. Barış ortamının sağlanmamış olması ve çatışmalar zaten başlı başına tarım ve hayvancılığa büyük bir darbe vurdu. Tarım ve hayvancılığın önündeki en büyük engel savaş ve çatışmadır. Bir an önce barış ortamı sağlanarak gerçek bir barış inşa edilirse, üreticiler de kendini güvende hissettiği için bu alanda önemli iyileşmeler olur.”    MA / Cemil Uğur