KHK mağduru kamu çalışanları 816 gündür sokakta 2018-12-26 09:02:56 İZMİR - KHK’lerle ihraç edilen kamu çalışanları, 816 gündür İzmir sokaklarında “hukuksuzluğa son” sloganıyla oturma eylemi yapıyor. Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube tarafından organize edilen eyleme ilişkin konuşan kamu çalışanları, 2019 yılında mücadelelerini büyüteceklerini dile getirdi.  Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile binlerce kamu çalışanı ihraç edildi. İhraçlara karşı Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şubesi, her hafta yaptıkları eylem 85’inci haftasına girdi. 816 gündür sokakta olan kamu çalışanları, tüm zorluklara rağmen eylemlerini sürdürüyor. Baskılara rağmen oturma eylemini hiç aksatmadıklarını dile getiren kamu çalışanları, 2019 yılına mücadelelerini büyüteceklerini söyledi.    ‘DESTEK GÖRMEK MUTLU EDİYOR’   5 Kasım 2016 yılında Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde alana gitmeye hazırlanırken SGK tarafından, “Görülen lüzum üzerine” açığa alındıktan sonra, 2017 yılında ihraç edilen Maile Ariç, aynı zamanda Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Kadın Sekreterliği görevini yürütüyordu. Uzun yıllardır emek alanında mücadele yürüttüğünü anlatan Ariç, “Bu eylemin en önemli taraflarından biri her hafta hem ihracımızı hem de kendimizi halka anlatıyoruz. Bunun yanı sıra ülkenin güncel meselelerini de hatırlatıp, onlardan bağımsız kalmıyoruz. Örneğin geçen hafta Maraş Katliamı’nın yıl dönümüydü ve bizler ona da vurgu yaptık. Bu eylemler, Türkiye’deki demokrasi emek süreciyle ilgilidir. Özellikle kadınların yıllarca bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlarının elinden alınmaya çalışıldığı bu dönemde, direk sokağı kullanmak ve bu yol kendini halka anlatmanın bir kadın için çok daha önemli olduğunu gördüm. Kadınlara dünyada ve bizim coğrafyamızda çeşitli şekillerde yönelimlerin arttığı bu dönemde, sokaktan ayrılmamak ve burayı direniş mevziisi olarak görmek hepimize güçlü deneyimler kazandırdığını düşünüyorum.  Yeni bir yıla da taleplerimizi ve eylemlerimizi sürdürerek girmeye devam edeceğiz” dedi.    ‘ÖĞRENCİ VE VELİLERİMDEN DESTEK VAR’   Eğitim-Sen 2 No’lu Şubesinde Kadın Sekreteri Dilek Kanlıbaş Demir de, 2017 yılında ihraç edildiğini hatırlattı. Sendikadaki görevini en iyi şekilde yürütmeye çalıştığını dile getiren Demir, 85 haftadır Çarşamba günü aynı saatte eylemlerini yaptıklarını ifade etti. Demir, “Karşıyaka iskele karşısında aynı saatte ‘İşimizi geri alacağız’ talebiyle basın açıklaması ve sonrasında oturma eylemi yapıyoruz. Bu eylem en başta haksız hukuksuzca yapılan ihraçlara karşıdır. 16 yıllık eğitim emekçisi olarak, işimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Bu ülkeye evrensel değerlere bağlı çocuklar yetiştirmek ve o aidiyet duygusunu vermek için çaba sarf ettik” diye belirtti. Hak talebinde bulundukları süre zarfında kendisini etkileyen birçok olay yaşadığını vurgulayan Demir, “Bazı haftalarda velilerimin gelip bana destek olması, öğrencilerimin gelip ‘hocam yanınızdayız’ demesi beni çok etkiledi. İlk alana çıktığımız günlerde, bir polis saldırısı olabileceğini tahmin ettik. Buna yönelik bir hazırlık vardı. Biz velileri uyardık, öğrencileri alandan uzaklaştırmaları konusunda. Daha sonra arkamıza baktığımda 100 yakın veli öğrencilerle birlikte, öğretmene duygularını anlatan en güzel dövizlerle alana girmesi hem polislerin geri çekilmesine hem de alandaki herkesin destek vermesini sağlamıştı. Bu sevgiyi görmek benim için unutulmaz anlardan biriydi. Hala da öğrencilerim velilerim yanımda olmaya devam ediyor.  Bizler, 2018 yılında taleplerle bu mücadeleyi büyüterek sürdürmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.    ‘85 HAFTA 816 GÜNDÜR SOKAKTAYIZ’   Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç da, ilk günden bu yana eyleme katılanlardan birisi. 7 Şubat 2017 tarihinde ihraç edildiğini hatırlatan Kılıç, yapılan tüm ihraçların kanuna, hukuka aykırı bir şekilde Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ihlal edilerek yapıldığını ifade etti. 85 hafta, 816 gündür seslerini duyurmaya çalıştıklarını sözlerine ekleyen Kılıç, şunları söyledi: “816 gündür iktidar sağır, dilsiz ve kör olmuş bizi görmüyor. Bir demokratik ülke düşünün her hangi bir hak ihlali karşısında demokratik tepkisini günlerce haftalarca hatta yıllarda alanda dile getirir. Hükümetin yetkili gider, ‘kardeşim ne diyorsunuz’ diye sorar. Bunu da bırakın OHAL Komisyonu, hukuka giden yolumuzu tıkayan bir barikat oluşturmuş durumda. Bir dilekçe iki ayda yanıtlanırken, 816 gündür verdiğimiz dilekçeler yanıtlanmamış, taleplerimiz görülmemiş. Peki bize ne kalıyor? Bize direnmek ve mücadele etmek kalıyor. 85 haftadır demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri savunduğumuz için onurlu bir şekilde direniyoruz. 85 haftadır bizi Karşıyaka İskelesinde gören hem İzmir halkı hem de basın yoluyla takip eden birçok emekten, hukuktan yana insanlar onlara da umut olduğumuzu söylüyor.”   MA / Nimet Ölmez