Bankalara TL’ye dönme karşılığında geniş vergi muafiyeti 2022-01-14 14:13:47   ANKARA - AKP, düşürdüğü TL değerini yükseltmek için bankalara geniş vergi muafiyeti getiren kanun teklifini Meclis’e sundu.   AKP Manisa Milletvekili Uğur Aydemir ve 42 milletvekilinin, “Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edilen kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı: “Mükelleflerin, yeniden değerleme imkanları ve 2004 yılından itibaren enflasyon düzeltmesinin uygulanmaması gerekçeleriyle, şartlar oluşsa bile enflasyon düzeltmesi uygulamasının ertelenmesi taleplerine istinaden, Teklif ile 2023 yılı sonuna kadar enflasyon düzeltmesi yapılmaması amaçlanmaktadır. Ayrıca, 2023 yılı hesap dönemi sonu itibarıyla yapılacak enflasyon düzeltmesi neticesinde belirlenen geçmiş yıl kârının vergiye tâbi tutulmaması, geçmiş yıl zararının zarar olarak kabul edilmemesi öngörülmektedir.   Ayrıca Teklif ile, bankacılık sistemindeki toplam mevduat ve katılım fonu büyüklüğü içerisinde Türk Lirasının payının artırılarak finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, yabancı paralarını Türk Lirasına çeviren kurumlar vergisi mükelleflerinin dönüşüm esnasında oluşan kur farkı kazançları da dâhil olmak üzere bu kapsamda açılan vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarından elde edecekleri faiz ve kar paylarının vergiden istisna edilmesi amaçlanmaktadır.”   Kanun teklifinde 4 madde yer aldı.   Madde gerekçelerinde şu ifadeler yer aldı:   Madde 1- Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşması halinde, şartların gerçekleştiği hesap dönemlerinde mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir. Enflasyon düzeltmesi 2003 ve 2004 yıllarında uygulanmış ve mezkûr maddenin A fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamındakiler hariç, sonraki dönemden günümüze kadar şartların gerçekleşmemesi nedeniyle enflasyon düzeltmesi yapılmamıştır. Bununla birlikte 3/6/2021 tarihli ve 7326 sayılı Kanunla geçici 31 inci maddede yapılan düzenlemeyle 31/12/2021 tarihine kadar mükelleflerin taşınmazlarını ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi imkanı getirilmiştir. Yine 2021 yılında aynı Kanunda, 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle de; amortismana tabi iktisadi kıymetler bakımından sürekli yeniden değerleme uygulamasının, enflasyon düzeltmesi koşullarının oluşmadığı dönemlerde tekrar uygulanabilmesi mümkün hale getirilmiştir.   VERGİYE TABİ OLMAYACAK   Mükelleflerin, söz konusu yeniden değerleme imkanları ve 2004 yılından itibaren enflasyon düzelttirmesinin uygulanmaması gerekçeleriyle, şartlar oluşsa bile enflasyon düzeltmesi uygulamasının ertelenmesi taleplerine istinaden, yapılan bu düzenlemeyle 2023 yılı sonuna kadar enflasyon düzeltmesi yapılmaması sağlanmaktadır. Ayrıca, 2023 yılı hesap dönemi sonu itibarıyla yapılacak enflasyon düzeltmesi neticesinde belirlenen geçmiş yıl kârının vergiye tâbi tutulmaması, geçmiş yıl zararının zarar olarak kabul edilmemesi öngörülmektedir.   Diğer taraftan, madde hükümleri 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamındaki mükellefler bakımından geçerli olmayıp, bu mükellefler bahse konu fıkra kapsamında, geçici vergi dönemleri ve hesap dönemleri sonları itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapmaya devam edeceklerdir.   BANKALARA TL’YE ÇEVİRME TEŞVİKİ   Madde 2- Madde ile bankacılık sistemindeki toplam mevduat ve katılım fonu büyüklüğü içerisinde Türk Lirasının payının artırılarak finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, yabancı paraların Türk Lirasına çeviren kurumlar vergisi mükelleflerinin dönüşüm esnasında oluşan kur farkı kazançları da dâhil olmak üzere bu kapsamda açılan vadeli ‘Türk Lirası mevduat ve katılma’ hesaplarından elde edecekleri faiz ve kar paylarının vergiden istisna edilmesi amaçlanmaktadır.   Buna göre, kurumların döviz tevdiat ve katılma hesaplarında bulunan yabancı paralarını dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk Lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlıkları en az üç ay vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda, dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının son üç aya isabet eden kısmı istisna edilmektedir. Ayrıca yabancı para cinsinden varlıkların Türk Lirasına çevrildiği tarihte oluşan kur farkı kazançları ile vade sonunda elde edilen faiz ve kar payları kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. Mezkur istisnaya, dönüşümün desteklenmesi kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yapılan destek ödemeleri ve dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan faiz ve kar payları da dâhil edilmektedir.   KURUMLAR VERGİSİNDEN MUAFİYET   Diğer taraftan maddenin ikinci fıkrası ile 2022 yılı sonuna kadar yabancı paraların dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk Lirasına çevirmek suretiyle en az üç ay vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendiren kurumların bu hesaplardan elde edecekleri kazançların da (faiz, kar payı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca yapılan destek ödemeleri dâhil) kurumlar vergisinden istisna edilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda bir geçici vergi döneminden sonra Türk Lirasına dönüşümün gerçekleşmesi durumunda dönem sonu ile Türk Lirasına çevrildiği tarih aralığına isabet eden kur farkı kazançları da istisna edilmektedir.   ALTINI TL’YE DÖNÜŞTÜRME     Öte yandan, maddenin üçüncü fıkrasında, kurumların altın cinsi hesaplarındaki varlıkları ile işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini dönüşüm fiyatı üzerinden Türk Lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlığı maddede belirtilen asgari süreler dâhilinde değerlendirmeleri durumunda, altının Türk Lirasına çevrildiği tarihte oluşan kurum kazancı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere bu kapsamda açılan hesaplardan vade sonunda elde edilen faiz ve kar payları ile diğer kazançların kurumlar vergisinden istisna edildiği hükmüne yer verilmektedir. Maddenin son fıkrası ile bu kapsamda açılan hesaplardan vadesinden önce çekim yapılması durumunda istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin vergi ziyanı cezası ve gecikme faizi uygulanmak suretiyle tahsil olunacağı hükmüne yer verilmektedir.”