URFA - Siverek’te kendine has görüntüsüyle görenleri etkileyen Gûldexwînler (Ters lale), baharla birlikte Karacadağ’da açtı.
Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Otilî (Otlu) Mahallesi’nin Karacadağ bölgesinde Gûldexwînler (Ters lale) açtı. Görenleri güzelliği ile büyüleyen zambakgiller (Liliaceae) familyasından olan Gûldexwînler, Van, Dersim, Muş, Şırnak, Batman, Hakkari, Adıyaman ve Maraş gibi illerde, bin ile 3 bin arasında rakımda yetişir. Kürtçede, “kan ağlayan gül” anlamına gelen Gûldexwîn, Türkçede ters lale, ağlayan lale gibi isimlerle anılır. Kırmızı, sarı, pembe ve turuncu renklerinde açan Gûldexwînler, tersine yere doğru bakar. Estetik bir görünüme sahip olan Gûldexwînlerin yere doğru bakan çiçeklerin üzerinde, taç şeklinde yaprakları bulunur. Boyu genellikle 60 ila 80 santimetre arasında değişiklik gösteren Gûldexwînlerin ekimi sonbaharda yapılırken, Nisan ayında ise çiçek açar.
Karacadağ bölgesinde 1990’lı yıllara kadar doğal ortamından bir müdahale olmaksızın yetişen Gûldexwînler, ekolojik yıkım ve iklim değişikliği ile artık doğal ortamında yetişmiyor. Bu yıllardan sonra bölgede yaşayan yurttaşlar tarafından yetiştirilmeye başlandı. Özellikle Avrupa ülkelerinde peyzaj bitkisi ve birçok endüstriyel üründe katkı maddesi olarak kullanıldığı için uzun bir süre rağbet gören Gûldexwîn üreticileri, son yıllarda yeterli destek alamadıkları için üretimi azalttı. 1919 rakımlı Karacadağ bölgesinde 4 yıl öncesine kadar 40 üretici ile yapılan yetiştiricilik, günümüzde 20 kişi ile devam ediyor.
‘YOK OLMAMASI İÇİN ÜRETİYORUZ’
Bölgede yaşayan yüzlerce kişi için Gûldexwîn üreticiliğinin bir gelir kapısı olduğunu belirten Siverek Doğal Çiçek Üreticiler Birliği Başkanı Sedat Kıran, 20 dekar alanda Gûldexwîn (Ters lale/Fritillaria) üretimi yapıyor. 3 farklı Gûldexwîn cinsinin üretimini yaptıklarını belirten Kıran, “Son yıllarda talep olmadığından kaynaklı üreticiler artık ters lale üretimini azalttı. Birkaç üretici yok olmaması için üretim yapıyor. Ters lale Karacadağ’a özgü bir türdür. 25 yıldan fazladır bunun üretimini yapıyoruz. 2008 yılında yaklaşık 40 üretici ile birlik kurduk. Gerekli destekler verilirse biz başka türlerin üretimini de yapabiliriz” diye konuştu.
‘60’A YAKIN FARKLI CİNS’
Gûldexwînlerin birçok ilde üretildiğini belirten Kıran, pazar alanlarının yurtdışı olduğunu, ancak son yıllarda talep olmadığını kaydetti. Üretim yapmanın zorluklarına değinen Kıran, “Son yıllarda biyoçeşitlilik yok oluyor. Meralar tarıma açılıyor, hayvancılık faaliyetleri ile tarımda kullanılan kimyasallar nedeniyle çeşitlilik hayli azaldı. Bu lale çeşidinin yok olmaması için olmaması üretim yapıyoruz” diye konuştu.
Bitki çeşitliliğinin yok olmaması için belediyelere çağrıda bulunan Kıran, Gûldexwîn bahçelerinin gezi alanları olarak değerlendirebilir olduğunu sözlerine ekledi. Gûldexwînlerin birçok adı olduğunu belirten Kıran, bitkiye “fritillaria” denildiğini ve 60’a yakın farklı cinsinin olduğunu kaydetti. Talep olmaması halinde Gûldexwîn üretiminin Karacadağ’da biteceğini söyleyen Kıran, “Üretici belli bir emek veriyor. Tarımsal üretimde birçok girdi var. Mazot, gübre fiyatları çok yüksek” dedi.
MA / Emrullah Acar