MUĞLA - 2. Enerji Çalıştayı’nda sunumunu yapan HDP Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, enerji sorununun kaynağının daha fazla kazanma hırsı olduğunu söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Meclisi’nin düzenlediği “Yaşam İçin 2. Enerji Çalıştayı” Muğla’nın Bodrum ilçesinde Heredot Kültür Merkezi’nde 2’nci gününde sunumlarla devam etti. “Ekoloji Politik Meşruluktur” adlı birinci oturumda, avukat Mehmet Horuş, “Ekolojik Kriz ve Hukuk” adlı sunumunu yaptı.
Modern hukuk sistemini sarsan ve onun tüm temel kavramları ve teorisini alt üst eden tarihsel ve hukuksal krizle karşı karşıya olduklarını dile getiren Horuş, “Özellikle bilimsel devrimlerle birlikte insanlık, artık insanı esas alan bir hukuk sistemi ve yönetimiyle krallardan alıp yurttaşa devreden bir düşünce kuruldu. Doğa ve ekolojik kriz ise artık insan merkezci hukuk anlayışını reddediyor” dedi.
‘SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA EMPERYALİZMİN ARACIDIR’
Sermayenin, ömrünü uzatmaya dönük politikalar geliştirdiğini belirten Horuş, alternatif yenilenebilir enerji kaynakları üzerinden sermayenin kendisine alan açtığını kaydetti. Sermayenin kendisine açtığı alana "Sürdürülebilir kalkınma" dediğini kaydeden Horuş, "Sürdürülebilir dedikleri 'kalkınma' emperyalizmin bir aracıdır. Yeni sömürü biçiminin bir tür teorisidir. Mesele sadece bir çevre meselesi değil, bununla servet transferi yapılıyor" dedi.
'EMEKÇİLERİN KADERİ SERMAYENİN ELİNE TESLİM EDİLDİ’
DİSK Enerji Sen Genel Başkanı Mehmet Şirin de, “Enerji Politikaları ve Emek Üzerindeki Baskısı” adlı sunumunu yaptı. Şirin, AKP’nin 15 yıllık iktidarında en gözde yatırım alanlarının başında, enerji piyasasıyla kendine bağlı şirket gruplarının geldiğini söyledi. AKP'nin kendi çevresindeki sermaye şirketlerini enerji piyasası üzerinden yaratarak, kendisine muhalif olduğu sermaye gruplarının karşısına çıkardığını belirten Şirin, binlerce işçinin de bu şekilde taşeron çalışmaya mahkum edildiğini söyledi. AKP'nin iktidara geldiği yıllarda elektrik üretimin yüzde 65’inin kamuda olduğuna dikkat eden Şirin şunları söyledi: “2017 yılı itibariyle bu oran yapılan özelleştirmelerle yüzde 18’lere kadar gerilemiştir. AKP eliyle yapılan bu özelleştirmeler, Türkiye’de yeni sermaye gruplarını da ortaya çıkarmaya başlamıştı. Bir enerji patronu olan Berat Albayrak’ın Enerji Bakanı yapılması damatlarına bir kıyak çekmenin ötesinde AKP’nin bu alandaki niyetlerinin çok açık bir resmidir. Yapılan özelleştirmelerle emekçilerin kaderi sermayenin eline teslim edilmiş oldu. Güvencesiz çalışma koşullarına terk edilen enerji işçileri, AKP’nin kuruluşuna ev sahipliği yapan alanın yetkili sendikası Türkiye Enerji İşçileri Sendikası’yla (TES-İŞ) birlikte tam savunmasız hale getirilmiş oldu.”
‘YENİ MÜCADELE ALANLARI YARATILDI’
AKP’nin en karlı yatırım alanlarının başında enerji piyasası geldiğini vurgulayan Şirin, “Ancak uyguladığı kent, doğa ve emek düşmanı politikalarla da bir çok alanda emekten yana olanlara da mücadele başlıkları sunmaktadır. Bizler, bu alanın emek bölümünde bulunan bir sendika olarak AKP’nin yarattığı başta iş cinayetleri olmak üzere güvencesizliğe karşı da mücadeleyi kendimize borç biliriz” diye konuştu.
‘JES’LER YENİLENEBİLİR DEĞİL’
“Yenilebilinir Enerji Üretimi Tanıdıklarının Mücadelesi” oturumunda Kuşadası Çevre Platformu (KUŞAÇEP) Efsun Akbaş ve Filiz Çiçek, “JES’ler: Yaşama ve Yaşam Alanlarına Etkileri” adlı sunumlarını yaptı. Sunumda ilk olarak JES’lere dair kısa bir sinevziyon gösterimi yapıldı. Ardından Akbaş ve Çiçek, verdikleri mücadeleyi anlatırken, JES’lerin, yenilenebilir ve temiz enerji olarak gösterilmesine karşı kuruluş süreçleri yönünden temiz ve yenilenebilir olmadıklarını kaydetti.
'ENERJİ SORUNUNUN KAYNAĞI KAZANMA HIRSIDIR'
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli de, “Kamu Enerji Politikaları” adlı sunumunu yaptı. Temelli, "Enerjisiz olmuyor" söylemleri adı altında yapılanın, "Her şeye hoyratça saldıran ekonomi için her şey mubah anlayışının" ortaya çıktığını belirtti. Türkiye’de bir enerji sorunu olduğunu ve bu sorunun kaynağının enerji ihtiyacı olmadığını ifade eden Temelli, “Bu enerji sorunun kaynağı finansın duyduğu ve fon dünyasının duyduğu daha fazla kazanma hırsıdır. Dış ticaret göstergelerine göre dış ticaret açığı artmış, ithalatı ve ihracatı karşılama oranı düşmüş. 15 yıl boyunca bir dış ticaret açığında olumlu adım atılmış değil. Dış ticaret hep açık zaten. Bu açığın kaynağı nedir. Cari işlemler… Bugün siz eğer enerji ithal etmeseydiniz cari işlem açığı vermeyecektiniz. Bir döviz ihtiyacınız ortaya çıkmayacaktı” dedi.
AKP’nin finans piyasalarının amacına uygun bir fon pazarı oluşturduğunu aktaran Temelli, piyasaların ihtiyacı için yaratılan tüm sorunlara karşı mücadele edeceklerini söyledi.
Sunumların ardından sonuç bildirgesinin okunması için ara verildi.