MUĞLA - HDP Ekoloji Meclisi tarafından düzenlenen 2’nci Enerji Çalıştayı’nda konuşan Prof. Dr. Beyza Üstün, ekolojik özyönetim perspektifinin içselleştirilmesinin önemi üzerinde durup, bu konuda Rojava'da inşa edilen örneğe dikkat çekti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Meclisi’nin düzenlediği “Yaşam İçin 2. Enerji Çalıştayı” Muğla’nın Bodrum ilçesinde bulunan Heredot Kültür Merkezi'nde başladı. Birincisi Dersim’de düzenlen çalıştaya Amed Ekoloji Meclisi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi, Uluslararası Çevre Gazetecileri Derneği, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Aydın Çevre Platformu (AYÇEP) ve çok sayıda ekolojist katıldı.
Çalıştayın yapıldığı salona “Kıyılar, meralar, ormanlar ve dereler şirketlere verilemez”, “Sular yaşam hakkıdır satılamaz” ve “Gençlerin bugünü ve geleceği karartılamaz” pankartları asıldı.
İki gün sürecek olan çalıştay, HDP Muğla İl Eşbaşkanları Fatoş Ay ve Yusuf Yağmur’un açılış konuşmaları ile başladı. Yapılan konuşmalarda, HDP’nin ekolojik bir parti olduğu vurgulandı.
‘ÇEVRECİ DEĞİL, EKOLOJİK PERSPEKTİF’
Ardından HDP Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Beyza Üstün, “Ekolojik, politik ve perspektifle yaşamı kurmak” başlıklı sunumda bulundu. Günümüzde enerjinin insanın kafasını karıştırması üzerinde duran Üstün, ekolojiye enerji perspektifi ile bakmanın önemli olduğunu kaydetti. Amaçlarının öğrenmek, bilgilendirmek ve hedeflenen eşit, özgür yaşamı ekolojik perspektifte örülebilecek adımların hızlıca atılmasını sağlamak olduğunu belirten Üstün, çevrecilik ve ekoloji arasında derin farklar olduğunu kaydetti.
Ekolojinin siyasi ve ekonomik nedenlerden kaynaklı her an değişmesinin mümkün olduğunu belirten Üstün, ekosistemlere müdahalenin siyasi olduğunu ifade etti.
Üstün, ekoloji mücadelesi ile birlikte yeni yaşamı inşa etme görevleri olduğunu da vurguladı. Üstün, “Ekoloji, siyasi ve ekonomik süreçler ile beraber hızlıca değişebilir. Bu öznelerin içine birden bire sermaye biriktiren bir grup giriverir. Parti olarak birinci hedeflerimizden biri, bu ağın önüne geçip, gerçek olan yaşamın örülmesidir. İkinci çerçeve, bu ağın oluşması için verdiğimiz mücadeledir. Eko sistemlere müdahale siyasidir. Bu müdahale, kapitalizmin krizi halini alan kararlardan bağımsız değildir. Faşizmi, diktatörlüğü üzerine eklediğimizde müdahalenin şiddeti artar. Sermaye birikimin artması ise, kapitalizmin krizleri ile doğrudan orantılı. Sermaye biriktikçe ve üretim arttıkça doğadan daha fazla çalıyor” diye konuştu.
‘ROJAVA DA YENİ YAŞAMI İNŞA ETTİK’
Üstün sunumunda ekolojik paradigmayı Rojava’da kurulan yeni sistem üzerinden de yorumladı. Ekolojik paradigmanın, toplumsal yaşamın içerisine yedirilmesi gerekliliğine dikkat çeken Üstün, “Sorumluluğumuz büyük, hedefimiz var. Hemen yarın yeni bir yaşamı inşa edeceğiz. Rojava’da yeni yaşamı inşam ettik. Yeni yaşamı inşa ederken hazırlıklı olmalıyız. Ama yeni yaşamı inşa ederken öz yönetimi hayata geçirmeliyiz. Öz yönetim perspektifi çevrecilik ile olmaz. Bu süreçte hepimizin önce bunu içselleştirmesi gerekiyor. Bakalım kendi öz yönetimimizde neleri ekolojik perspektifi ile tasarlayabileceğiz” dedi.
Üstün’ün ardından çalıştay, Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi Yazarı Yusuf Gürsucu’nun sunumu ile devam ediyor.