Kaybedilen 43 öğrencinin aileleri adalet arayışını sürdürüyor

  • dünya
  • 14:05 26 Eylül 2018
  • |
img
HABER MERKEZİ - Ayotzinapa Öğretmen Okulu’ndan 43 öğrencinin, zorla kaybettirilmesi üzerinden 4 yıl geçti. Her kayıp pratiğinde olduğu gibi Meksikalı öğrencilerin aileleri ve arkadaşları halen umudunu koruyor ve adalet arayışını sürdürüyor.
 
Meksika'da Ayotzinapa Öğretmen Okulu öğrencilerinin akıbeti aradan geçen 4 yıla rağmen halen aydınlatılmadı. Zorla kaybedilen 43 öğrenci, 1968 yılında yaşanan Tlateloclo Katilamı’nı anmak için Mexico City’e gitmek istemiş, 26 Eylül 2014 tarihinde öğrencilerin bulunduğu otobüs ve beraberindeki 4 otobüs Guerrero eyaleti, Iguala kentinde polis tarafından durdurulmuştu. Burada 6 kişi katledililerken, 20’den fazla kişi yaralandı ve 43 öğrenci kaybedildi. Bir gün sonra Julio Cesar Mondragon isimli öğrencinin cenazesi bulunmuştu. Cenazede işkence izleri mevcuttu. 
 
Vali Jose Luis Abarca Valezquez’in talimatıyla gözaltına alındığı ortaya çıkan öğrencilerin “Guerros Unidos (Birleşik Savaşçılar)” adlı bir uyuşturucu karteline satıldığı ve öğrencilerin yakılarak öldürüldüğü iddia edilmişti. Ancak öğrencilerin aileleri, arkadaşları ve olayla ilgilenen hak savunucuları bu iddiayı reddederek, hükümetin ve Meksika ordusunun olaydaki sorumluluğuna işaret ediyor.
 
Ayotnizapa Öğretmen Okulu’nun sınıf bilinciyle yetiştirilmiş siyasi liderler çıkaran ve muhalif bir okul olduğu biliniyor.
 
‘CANLI ALDILAR CANLI İSTİYORUZ’
 
Zorla kaybedilen öğrencilerinden 4 yıldır hiçbir haber alınamadı ancak aileler ve arkadaşları her kayıp vakasında olduğu gibi umutlarını halen koruyor ve adalet arayışlarını sürdürüyor.
 
Zorla kaybedilen 43 öğrencinin 2018 yılında mezun olması gerekiyordu. Bu yüzden 6 gün önce eylem yapan Ayotnizapa öğrencileri ve aileler, “canlı aldılar canlı istiyoruz” sloganıyla zorla kaybetmeden sorumlu buldukları Iguala 27’nci Piyade Taburu’na yürüyüş düzenledi. Burada askerler öğrencilere müdahalede bulunurken, öğrenciler ise molotof, havai fişek ve taşlarla karşılık vermiş, çatışmalar yaşanmıştı.
 
MEKSİKA HÜKÜMETİ SORUŞTURMAYI ENGELLEDİ
 
Meksika hükümeti, öğrencilerin akıbetine dair “uyuşturucu kartelleri çöplükte yaktı” iddiasında bulunurken, 2015 yılında olayı soruşturan İnter-American Komisyonu hükümetin soruşturmasını kusurlu bulmuştu. Arjantinli adli tıp uzmanları 2016 yılının Şubat ayında biyolojik ya da fiziksel her hangi bir kanıt bulunamadığını açıkladı. Bundan birkaç ay sonra ise İnter-American Komisyonu, Meksika Federal Hükümeti’nin soruşturmayı engellediğini duyurmuştu.
 
Öğrencilerin kaybedildiği bölge şu anda kışla haline getirilmiş ve barikatlarla çevrili halde. Soruşturmayı engelleyen Meksika hükümeti, 2015 yılında kayıpların aileleri ve arkadaşlarının olay mahalline girmesini de engellemiş, aileler olay yerine zorla girmesi ardından kanıt toplayamadan polis tarafından çıkartılmıştı. Aileler sadece Julio Cesar Mondragon’un cep telefonunu alanda bulmuştu. Mondragon’un telefon şirketinden edinilen bilgiye göre, ulusal güvenlik ve soruşturma güvenlik merkezinden gelen aramalar vardı. Bu aramalardan kısa süre sonra telefon devre dışı kaldığı ortaya çıkmıştı.
 
Öte yandan 2015 yılı Ağustos ayında da öğrencileri arama faaliyetlerine öncülük eden aktivistlerden Miguel Angel Jimenez Blanco, evinde ölü bulunmuştu.
 
ÖĞRENCİLERİN ANMALARINA KATILAN YENİ BAŞKAN
 
Şimdi ise 43 öğrencinin ailesi, dostları ve tüm kamuoyunun gözleri Meksika’nın yeni devlet başkanı Andrés Manuel López Obrador’a çevrilmiş durumda. Demokrat çizgiye yakın olan Obrador, daha önce öğrenciler için yapılan anma gösterilerine katılmıştı. Obrador’un olayın aydınlatılması, Meksika ordusu ve hükümetin olaydaki sorumluğunun araştırılması konusunda ne kadar etkili olacağı merak konusu.