BM ve AGİT’ten Altan kardeşler kararına tepki: Basın özgürlüğüne saldırı

  • dünya
  • 00:10 17 Şubat 2018
  • |
img

CENEVRE - AGİT ve BM 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları ve darbeyi önceden bildikleri iddiasıyla ömür boyu hapse mahkum edilen 10 gazeteci ile ilgili açıklama yaparak kararı ‘Basın ve İfade özgürlüğüne yapılmış eşi benzeri görülmeyen bir saldırı’ olarak nitelendirdi

Birleşmiş Milletler (BM) Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye ve Avrupa Güvenlik ve İş birliği Teşkilatı (AGİT) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Desir, 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla tutuklanan ve bugün hakim karşısına çıkarılan, haklarında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verilen gazetecilerden Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Fevzi Yazici, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özsengül ile ilgili açıklama yaptı.

Kararı “özgürce konuşma ve düşünmeye eşi benzeri görülmeyen bir saldırı” olarak nitelendiren Kaye ve Desir bunun ifade özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne kabul edilemez bir saldırı olduğunu söyledi.

‘HİÇBİR CİDDİ VE İNANDIRICI DELİL YOK’

“Türkiye’yi bu kararı geri çekmeye ve gazetecileri serbest bırakmaya çağırıyoruz” diyen Desir ve Kaye yaptıkları ortak açıklamada şunları söyledi: “Gazetecilerin hapsedilmesi sadece gazetecileri susturmakla kalmıyor, aynı zamanda Türk vatandaşlarını yaşamlarını doğrudan etkileyebilecek konularda çoğulcu görüşlere erişim hakkından da mahrum ediyor.”

Söz konusu gazetecilerin darbe girişiminde yer aldıklarına dair hiçbir ciddi ve inandırıcı delilin olmadığını ve yargılamaların da adil yapılmadığını söyleyen BM Düşünce ve İfade Özgürlüğü Raportörü Kaye, gazetecileri işlerinden dolayı ömür boyu hapis ile cezalandırmanın gazeteciliği, düşüncenin özgürce ifade edilmesini ve Türkiye’deki medyayı ciddi bir biçimde tehdit ettiğini söyledi.

AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Desir ise Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Altan ile ilgili almış olduğu karara dikkat çekerek, “Anayasa mahkemesi 11 Ocak’ta Mehmet Altan ve Şahin Alpay ile ilgili serbest bırakılmaları yönünde karar verdi. Kararda tutukluluk halinin düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne aykırılığına atıfta bulundu. Fakat bu karar mahkeme tarafından kabul edilmedi ve Anayasa Mahkemesinin bu kararını uygulamayı reddetti” dedi.

Kaye ve Desir bu bağlayıcı kararın gazetecilerin diğer davalarını olumlu etkileyebilecek belirgin bir karar olarak nitelendirirken gazetecilerin derhal serbest bırakılması talebini yineledi.

BM Raportörü Kaye, 10 gazeteci ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görülen davada üçüncü bir taraf olarak müdahil olmuştu.